top of page
Özhelvacı Hukuk Logo

Nafaka Artırım Davası Hakkında Bilgi Bülteni

  • Yazarın fotoğrafı: ozhelvacihukuk
    ozhelvacihukuk
  • 17 Eki
  • 9 dakikada okunur

A.    Giriş

 

Ekonomik koşulların değişmesi, hayat pahalılığının artması ve bireylerin mali dengelerindeki farklılaşmalar, zaman içerisinde mevcut nafaka miktarlarının yetersiz hale gelmesine neden olabilmektedir. Bu durumlarda, nafaka alacaklısının artan ihtiyaçlarını karşılamak veya taraflar arasındaki ekonomik dengeyi yeniden sağlamak amacıyla nafaka artırımına başvurulması mümkündür.

 

Nafaka artırımına ilişkin talepler, çoğu zaman enflasyon oranlarındaki yükseliş, temel yaşam giderlerindeki artış, eğitim ve sağlık harcamalarının çoğalması ya da nafaka yükümlüsünün gelir düzeyinde meydana gelen iyileşmeler gibi nedenlerle gündeme gelir. Bunun yanı sıra, nafaka alacaklısının yaşam standartlarının düşmesi veya maddi sıkıntılarının derinleşmesi de artırım ihtiyacını doğurabilir. İşbu bilgi bülteninde, nafaka artırım davasına ilişkin temel kavramlara, artırım talebine dayanak oluşturan başlıca nedenlere ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlara değineceğiz. Amaç, nafaka ilişkisinin değişen ekonomik ve sosyal koşullar karşısında nasıl yeniden dengelendiğini genel hatlarıyla ortaya koymak ve konuya dair farkındalık sağlamaktır.

 

B.    Nafaka Artırım Davası

 

Nafaka artırım davası, mahkeme tarafından daha önce hükmedilmiş bir nafaka kararının, tarafların değişen ekonomik koşulları ve günümüz yaşam standartları karşısında yetersiz hale gelmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava ile amaç, ilk karar tarihinde mevcut olan ekonomik dengenin bozulmuş olması durumunda, nafaka miktarını güncel koşullara uyarlamak ve hakkaniyete uygun hale getirmektir.

 

Nafaka artırım davası, yalnızca tarafların taleplerine dayanılarak değil, mahkemenin somut olayın özelliklerini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, güncel ekonomik göstergeleri ve hakkaniyeti birlikte değerlendirerek hüküm kurduğu bir dava türüdür. Bu nedenle, sürecin sağlıklı ve etkin şekilde sonuçlanabilmesi için hem nafaka alacaklısı hem de nafaka borçlusu açısından bir dizi unsurun dikkatle ortaya konulması gerekir.

 

Dava açılmadan önce, mevcut nafaka kararına ilişkin tüm bilgiler eksiksiz şekilde belirlenmelidir. Nafakanın türü (yoksulluk, iştirak veya yardım nafakası), kararın tarihi, belirlenen miktar ve mevcut ekonomik değişikliklerin somut göstergeleri, davanın temel dayanaklarını oluşturur. Nafaka alacaklısının gelirinde bir azalma meydana gelmişse, giderleri artmışsa veya nafaka borçlusunun mali durumunda belirgin bir iyileşme olmuşsa, bu hususlar somut belgelerle desteklenmelidir. Dava dilekçesinde, nafaka miktarının artık yetersiz kaldığına ilişkin gerekçeler ayrıntılı, açıklayıcı ve belgelerle doğrulanabilir şekilde sunulmalıdır.

 

Dava açıldıktan sonra mahkeme, tarafların beyanlarını aldıktan sonra genellikle sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmasına karar verir. Bu araştırma, tarafların gerçek gelir düzeylerini ve yaşam koşullarını tespit etmek amacıyla kolluk kuvvetleri veya sosyal hizmet birimleri aracılığıyla yürütülür. Raporda tarafların gelir düzeyleri, meslekleri, ikamet ettikleri konutun niteliği, malvarlıkları, aile yükümlülükleri ve genel yaşam standartları ayrıntılı biçimde değerlendirilir. Bu tespit, mahkemenin tarafların güncel durumunu objektif biçimde görmesini sağlar.

 

Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken veya artırıma karar verirken her şeyden önce tarafların ekonomik güçlerini karşılaştırmalı olarak inceler. Bu kapsamda nafaka alacaklısının gelir kaynakları, mevcut yaşam koşulları, düzenli veya geçici gelirleri, taşınmaz veya taşınır malvarlığı gibi unsurlar değerlendirilir. Aynı şekilde nafaka borçlusunun maaş, kazanç, yatırım veya kira gelirleri, iş durumu, borç yükü ve ailevi sorumlulukları da dikkate alınır. Böylece mahkeme, taraflar arasında hakkaniyete uygun bir denge kurmayı amaçlar.

 

Bunun yanı sıra, yaşam standartlarının korunması da nafaka artırım davalarında göz önünde bulundurulan temel ilkelerden biridir. Mahkeme, nafaka alacaklısının boşanma veya ayrılık öncesinde sahip olduğu hayat standardını tamamen kaybetmemesini, buna karşılık nafaka borçlusunun da ödeme gücünü aşan bir yükümlülük altına girmemesini hedefler. Nafakanın artırılması talebi değerlendirilirken tarafların sosyal yaşam düzeyleri, meslek durumları, yaşadıkları çevrenin ekonomik koşulları ve genel yaşam maliyetleri dikkate alınır.

 

Nafaka artırım davalarında ekonomik göstergelerin somut verilerle desteklenmesi esastır. Enflasyon oranlarındaki artış, alım gücündeki düşüş, asgari ücretteki yükseliş, temel ihtiyaç fiyatlarındaki artış veya genel hayat pahalılığı gibi makroekonomik değişiklikler, nafakanın artırılmasını gerektiren objektif nedenler arasında yer alır. Ancak bu unsurlar tek başına yeterli olmayıp, nafaka alacaklısının bireysel durumundaki değişikliklerle birlikte değerlendirilir. Bu nedenle dava açılırken, artan giderleri ve değişen ekonomik koşulları belgeleyen delillerin eksiksiz şekilde sunulması büyük önem taşır.

 

Uygulamada, nafaka artırım davasında mahkemeye sunulan gelir belgeleri, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, faturalar, kira sözleşmeleri, eğitim giderlerine ilişkin belgeler, sağlık raporları ve tedavi giderleri gibi deliller, mahkemenin kararını doğrudan etkileyen niteliktedir. Mahkeme, bu belgelerle birlikte tarafların beyanlarını, tanık ifadelerini ve gerektiğinde kamu kurumlarından temin edilen yazılı yanıtları değerlendirerek kanaatini oluşturur.

 

Bazı durumlarda mahkeme, ekonomik verilerin daha teknik biçimde incelenebilmesi için bilirkişi incelemesine başvurabilir. Bilirkişi, tarafların gelir ve giderlerini, enflasyon oranlarını, temel ihtiyaçlardaki fiyat değişikliklerini ve genel ekonomik göstergeleri dikkate alarak, hangi oranda artışın uygun olacağına dair bir görüş sunar. Bu rapor, mahkemenin takdir yetkisini destekler nitelikte olup, hâkim tarafından diğer delillerle birlikte değerlendirilir.

 

Nafaka artırım davalarında hakkaniyet ilkesi temel belirleyici unsurdur. Mahkeme, yalnızca nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını değil, nafaka borçlusunun ödeme gücünü de dikkate alarak taraflar arasında adil ve dengeli bir çözüm üretmeye çalışır. Amaç, taraflardan birinin haksız şekilde zenginleşmesini ya da diğerinin aşırı bir mali yük altına girmesini engellemektir. Bu nedenle, her somut olayda mahkeme hem objektif ekonomik verileri hem de tarafların bireysel durumlarını birlikte değerlendirir.

 

Yargılama süreci boyunca mahkeme, yalnızca taraf beyanlarıyla yetinmez; ülke genelindeki ekonomik göstergeleri de göz önünde bulundurur. Enflasyon oranlarındaki artış, asgari ücretteki değişim, alım gücündeki düşüş, temel ihtiyaç fiyatlarındaki yükseliş ve genel hayat pahalılığı gibi faktörler, nafakanın yeniden belirlenmesinde önemli ölçütlerdir. Bu doğrultuda hâkim, hem nafaka alacaklısının geçimini sürdürebilmesini güvence altına almak hem de nafaka borçlusunun ekonomik gücünü aşmayacak bir denge kurmak amacıyla karar verir.

 

Nafaka artırım davalarında zamanlama da büyük önem taşır. Uzun yıllar önce hükmedilmiş nafakalarda, artan enflasyon ve değişen ekonomik koşullar genellikle davanın kabulü yönünde güçlü bir etki yaratır. Buna karşın, kısa bir süre önce belirlenmiş nafakalarda, tarafların ekonomik durumlarında kayda değer bir değişiklik bulunmaması halinde mahkeme, artırım talebini reddedebilir. Bu nedenle, davanın açılma zamanı, gerekçelerin güçlülüğü ve sunulan delillerin niteliği, yargılama sonucunu doğrudan etkileyen unsurlar arasındadır.

 

Nafaka artırım davaları, niteliği gereği dinamik bir yapıya sahiptir. Mahkeme, tarafların gelir durumlarını, yaşam koşullarını ve genel ekonomik verileri birlikte değerlendirerek, adalet ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda karar verir. Tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişikliklerin doğru ve somut belgelerle ortaya konulması, sürecin daha hızlı ilerlemesini ve artırım talebinin kabul edilme ihtimalinin artmasını sağlar.

 

C.    Nafaka Artırım Davası Koşulları

 

Nafaka artırım davası açılabilmesi için bazı hukuki ve ekonomik şartların oluşması gerekmektedir. Mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarının günün ekonomik koşulları karşısında yetersiz hale gelmesi, nafaka alacaklısının artan ihtiyaçlarının mevcut nafaka ile karşılanamaması veya nafaka yükümlüsünün maddi durumunun önemli ölçüde iyileşmesi gibi durumlar bu davanın açılması için temel gerekçelerdir.

 

Ø  Nafaka Alacaklısının İhtiyaçlarının Artması: Nafaka alacaklısının ekonomik koşullarında önemli bir değişiklik meydana gelmesi durumunda, nafakanın artırılması talep edilebilir. Özellikle temel yaşam giderlerinin artması, eğitim giderlerinin artması, sağlık harcamalarının artması, hayat pahalılığının yükselmesi gibi zorunlu harcamaların yükselmesi nafaka artırım davasına sebep teşkil eder.

 

Ø  Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumunun İyileşmesi: Nafaka ödeyen kişinin ekonomik durumunda önemli bir iyileşme meydana gelmesi de artırım davası açılmasını gerektirebilir. Şu durumlar örnek gösterilebilir: maaşında veya gelirinde önemli bir artış olması, yeni bir iş kurması veya daha kazançlı bir meslek edinmesi, miras, ikramiye veya büyük maddi kazançlar elde etmesi, önceden sahip olduğu ekonomik sıkıntıların sona ermesi gibi nedenler.

 

Ø  Ekonomik ve Sosyal Koşulların Değişmesi: Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken günün ekonomik ve sosyal koşullarını dikkate alır. Ancak zamanla bu koşullar değişebilir ve nafaka miktarı yetersiz hale gelebilir. Özellikle ülkede yaşanan enflasyon oranının yüksek olması ve alım gücünün düşmesi, asgari ücrette, hayat standardında veya yaşam maliyetlerinde belirgin bir artış olması, konut kiraları ve temel ihtiyaç fiyatlarının yükselmesi örnek gösterilebilir.

 

Ø  İlk Nafaka Kararı Verilirken Belirlenen Miktarın Zamanla Yetersiz Kalması: Nafaka miktarı belirlenirken mahkeme, tarafların mevcut ekonomik durumlarını değerlendirerek bir karar verir. Ancak geçen yıllar içinde belirlenen nafaka miktarı, alacaklının günümüz şartlarında geçimini sağlamaya yetmeyebilir. Bu durumda, nafaka artırım davası açılarak miktarın güncellenmesi talep edilebilir.

 

D.    Taraflar

 

Nafaka artırım davası, mahkeme kararıyla belirlenmiş ve halen ödenmekte olan bir nafaka miktarının, değişen ekonomik koşullar veya tarafların yaşam standartlarındaki farklılıklar nedeniyle yetersiz hale gelmesi durumunda açılabilen bir dava türüdür. Bu dava, yalnızca mevcut bir nafaka hakkına sahip olan kişi tarafından açılabilir; dolayısıyla, ilk kez nafaka talep etmek isteyen bir kişi için bu dava yolu uygun değildir. Başka bir ifadeyle, nafaka artırım davası, “mevcut bir nafaka ilişkisinin yeniden düzenlenmesi” amacını taşır.

 

Türk Medeni Kanunu, farklı türlerde nafaka kurumlarını düzenlemiştir. Bu nafakalar arasında yer alan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası, her biri farklı hukuki dayanaklara ve taraf ilişkilerine dayanmakla birlikte, artırıma konu edilebilmektedir. Bu nedenle, nafaka artırım davası açma hakkı, ilgili nafaka türüne göre değişiklik gösterir.

 

Ø  Yoksulluk Nafakası Alacaklısı: Boşanma davası sonucunda ekonomik olarak zayıf duruma düşen taraf lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısının temel geçimini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Ancak, zaman içinde meydana gelen ekonomik dalgalanmalar, enflasyon oranlarındaki artışlar veya alacaklının gelir düzeyindeki azalmalar nedeniyle, mevcut nafaka miktarı başlangıçta amaçlandığı şekilde geçimini sağlamaya yeterli olmayabilir. Bu durumda, yoksulluk nafakası alacaklısı, mevcut nafaka miktarının günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması talebiyle nafaka artırım davası açabilir. Yargı uygulamalarında, yoksulluk nafakası artırımı taleplerinde mahkeme hem alacaklının güncel geçim koşullarını hem de borçlunun mali gücünü dikkate alarak hakkaniyete uygun bir düzenleme yapmaktadır. Dolayısıyla, yoksulluk nafakası alacaklısı, artan hayat pahalılığı ve kendi ekonomik durumundaki olumsuz değişiklikleri gerekçe göstererek bu davayı açma hakkına sahiptir.

 

Ø  İştirak Nafakası Alacaklısı (Çocuk Adına Velayet Sahibi Ebeveyn): Boşanma sonrasında çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hükmedilen iştirak nafakası, çocuğun üstün yararını koruma amacını taşır. Bu nafaka, çocuğun velayet hakkına sahip olan ebeveyni tarafından, çocuk adına talep edilir ve tahsil edilir. Zamanla çocuğun yaşı, eğitim düzeyi ve sosyal ihtiyaçları değiştiğinden, başlangıçta belirlenen iştirak nafakası miktarı yetersiz hale gelebilir. Özellikle eğitim giderlerinin artması, okul veya kurs masrafları, sağlık harcamaları ya da yaşam standartlarının yükselmesi gibi sebepler, mevcut nafaka tutarının artırılmasını gerektirebilir. Bu durumda, çocuğun velayet hakkına sahip ebeveyn, çocuğun ihtiyaçlarındaki artışı ve nafaka borçlusunun mali durumunu da dikkate alarak, çocuğun yararına nafaka artırım davası açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, davayı çocuğun değil, velayet hakkını kullanan ebeveynin açmasıdır. Çünkü iştirak nafakası, her ne kadar çocuğun menfaatine hükmedilse de, dava ehliyeti açısından yasal temsil yetkisi velayet hakkına sahip ebeveyne aittir.

 

Ø  Yardım Nafakası Alacaklısı: Yardım nafakası, aile bireyleri arasındaki karşılıklı yardım ve dayanışma yükümlülüğünün bir sonucudur. Türk Medeni Kanunu’na göre, altsoy, üstsoy ve kardeşler arasında, bir tarafın yoksulluğa düşmesi durumunda diğer tarafın maddi yardımda bulunma yükümlülüğü doğar. Bu çerçevede, maddi sıkıntı içinde bulunan bir kişi lehine hükmedilen yardım nafakası da zamanla ekonomik koşulların değişmesiyle yetersiz hale gelebilir. Örneğin, geçimini zorlukla sağlayan bir anne veya baba lehine hükmedilen yardım nafakası, enflasyon veya gelir kaybı gibi nedenlerle ihtiyaçları karşılamaz hale geldiğinde, yardım nafakası alacaklısı bu nafakanın artırılmasını talep edebilir. Benzer şekilde, maddi desteğe muhtaç bir kardeş veya çocuk da, kendisine bağlanan yardım nafakasının geçimini sağlamaya yetmemesi halinde, nafaka artırım davası açma hakkına sahiptir.

 

Bu tür davalarda mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, gelir seviyelerini, aile bağlarını ve hakkaniyet ilkelerini birlikte değerlendirir. Amaç, hem yardım nafakası alacaklısının temel ihtiyaçlarını güvence altına almak hem de borçlunun ödeme gücünü aşmayacak şekilde dengeli bir çözüm oluşturmaktır.

 

E.     Nafaka Artırım Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

 

Nafaka artırım davaları, nitelikleri gereği aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar kapsamında değerlendirilir. Bu nedenle, bu tür davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla yargılamayı yürütür. Türk yargı sisteminde görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar iradeleriyle farklı bir mahkemeyi görevli hale getiremezler. Mahkeme, görev hususunu kendiliğinden dikkate almak zorundadır. Bu nedenle davanın, kanunen görevli mahkeme nezdinde açılması usul yönünden büyük önem taşır.

 

Uygulamada, nafaka türü ne olursa olsun nafaka miktarının artırılmasına ilişkin taleplerin tamamı Aile Mahkemeleri tarafından değerlendirilir. Çünkü nafaka, aile hukukundan doğan, kişisel nitelikte bir alacak hakkı olup, aile içi ekonomik dengenin korunması amacını taşır.

Yetki bakımından ise, nafaka artırım davaları hem nafaka alacaklısının hem de nafaka borçlusunun yerleşim yerindeki mahkemelerde açılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Türk Medeni Kanunu hükümleri, taraflara bu konuda seçim hakkı tanımaktadır. Ancak uygulamada ve yargı içtihatlarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi genellikle daha uygun ve hakkaniyete uygun görülmektedir. Bunun temel nedeni, nafaka artırım taleplerinin çoğunlukla nafaka alacaklısının ekonomik durumundaki değişikliklerden ve artan ihtiyaçlarından kaynaklanmasıdır. Bu sebeple, alacaklının bulunduğu yerde davanın açılması hem delillerin toplanması hem de tarafların ekonomik durumlarının değerlendirilmesi açısından daha kolay ve pratik bir yargılama süreci sağlar.

 

Ayrıca, nafaka alacaklısının yaşadığı yer mahkemesinin yetkili kabul edilmesi, usul ekonomisi ve hakkaniyet ilkeleri açısından da daha uygun bir yaklaşımdır. Zira nafaka artırım davası, çoğu zaman sosyal ve ekonomik yönden daha zayıf durumda olan alacaklı tarafından açılmakta; bu nedenle onun bulunduğu yer mahkemesinde dava yürütülmesi hem erişim kolaylığı hem de adaletin etkinliği bakımından önem arz etmektedir.

 

Sonuç olarak, nafaka artırım davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesi, yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının veya nafaka borçlusunun yerleşim yeri mahkemesidir. Bununla birlikte, uygulamada nafaka alacaklısının yerleşim yerinde dava açılması, yargılama sürecinin daha hızlı, adil ve hakkaniyete uygun şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, davanın açılacağı mahkemenin doğru belirlenmesi hem usulî hem de maddi anlamda davanın sağlıklı yürütülmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.

 

F.     Sonuç

 

Nafaka artırım davaları, aile hukukunda hem sosyal hem ekonomik dengeyi korumaya hizmet eden, dinamik ve hakkaniyet temelli bir yargılama sürecidir. Zaman içinde değişen ekonomik göstergeler, artan yaşam maliyetleri ve tarafların gelir düzeylerindeki farklılıklar, mevcut nafaka miktarının yetersiz hale gelmesine neden olabilir. Bu noktada amaç, nafaka alacaklısının insanca yaşamını sürdürebilmesini güvence altına alırken, nafaka borçlusunun ödeme gücünü aşmayacak ölçüde makul bir denge kurmaktır.

 

Mahkeme, her somut olayda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, güncel enflasyon verilerini, yaşam maliyetlerini ve çocukların eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını birlikte değerlendirerek karar verir. Böylece nafaka artırım davası, yalnızca bir miktar belirleme süreci değil, aynı zamanda adaletin ekonomik şartlara uyumlu biçimde yeniden tesis edilmesini sağlayan bir hukuk mekanizması olarak işlev görür.

 

Sonuç olarak, bu tür davalarda en önemli unsur, taleplerin somut delillerle desteklenmesi, gerekçelerin açıkça ortaya konulması ve artırımın hakkaniyete dayalı biçimde talep edilmesidir. Bu yaklaşım, hem yargılama sürecinin daha etkin yürütülmesini sağlar hem de taraflar arasında adil bir denge kurulmasına katkıda bulunur.

 

Saygılarımızla,

Özhelvacı & Partners.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page